Bir gezi yazısı: Türk ve İslam Eserleri Müzesi

Bugün sizlere çoğumuzun tarih ödevi amacıyla gidip fotoğraf çektirip geldiği ama ordaki eserlerin değerinin farkına bile varmadığı bir müzeden; Türk ve İslam Eserleri Müzesinden bahsedeceğim.


Öncelikle size biraz müzenin tarihinden bahsedeceğim. 

Türk ve İslam Eserleri müzesi, Türk ve İslam eserlerini topluca kapsayan ilk müze ve aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu Döneminde açılan son müze olma özelliğini gösteriyor. 

Mimar Sinanın en önemli yapılarından biri olan Süleymaniye Camii Külliyesi içinde yer alan imaret binasında, 1914 tarihinde ziyarete açılmıştır.Müzenin kurulmasına neden olan en büyük etken bazı eserlerin bulundukları cami, mescit ve tekkelerden çalınmış olmasıdır. Bu durum karşısında Müze-i Hümayun Müdürü Osman hamdi bey bir komisyon kurmuş ve tüm eserler tek çatı altında toplanarak Evkaf-ı İslamiye Müzesi (İslam Vakıfları Müzesi) kurulmuştur. 

Cumhuriyetin ilanından sonra, Türk Ve İslam Eserleri Müzesi adını alan müze, 1983 yılında Süleymaniye imaret binasından bugün içinde bulunduğu İbrahim Paşa Sarayı'na taşınmıştır. 


Ben bu müzeye ilk olarak 2018 yılında okul gezisi amacıyla gitmiştim. Müzenin her köşesindeki ayrıntıyı bize anlatan hocamız sayesinde müzeye büyük bir heyecanla gezdim. Orda gördüğümüz objeler, ev eşyaları o kadar çok dikkatimi çekmişti ki müzeye nasıl girip nasıl çıktığımızı anlayamadım. 








Müzede, islamiyet dünyasının nadir sanat eserleri olan el yazmaları, cam eşyalar, toprak kaplar ve seramik objelerin sergilendiği yer özellikle çok etkileyici ve mükemmeldi benim için. 



Müzede bulunan el yazması kuran-ı kerimlerin çok ince detaylar ile yazılması ve bu kadar yıl boyunca kalmalarına rağmen hala okunabilir olması da ilgimi çekti açıkçası. 



Müzenin bir diğer kısmında ise 8.- 9. 
Yüzyıl el işi türk halıları yer alıyor. Bu halılar günümüz halılarından bayağı bir farklı (tabi sadece gördüğüm kadarıyla söylüyorum çünkü halılara ellememize izin verilmedi.) O koskoca halıların makine kullanılmadan yapılması da ayrı bir olay. Tüm ilmekler tek tek atılmış ve uzun süre sonra halıya dönüşmüş, muhteşem bir şey. 





(İlk fotoğraf hariç tüm fotoğrafların çekimi bana aittir.)


Tuğba Erdoğan

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kitap eleştirisi: Şeker Portakalı

Bilmece

Yanlızlık (Deneme)