Karlı Bir Gün Hikayesi

Uzun zamandır kitap okumuyordum. Gün içinde sadece uyumak ve müzik dinlemek istiyordum. Aklıma uzun zaman önce aldığım ama bir türlü bitiremediğim kitap geldi. Bir heyecanla okumaya başladım. Kar taneleri de bana eşlik ediyordu. Kar o kadar güzel ve düzenli yağıyordu ki kitabın büyüsünden beni çekti. Kitabımı yatağa fırlatıp pencereye daha da yaklaştım. Bir süre kar tanelerinin eşsiz dansını seyrettim.


O sırada küçük bir çocuk dikkatimi çekti. Bu havada yazlık giysilerle dışarıda ne işi vardı? Etrafına o kadar masum bakıyordu ki anlatamam. Üşüyordu belliydi büyük ihtimalle karnı da açtı.
Koşarak mutfağa doğru gittim. Koskocaman bir ekmekten sandviç hazırladım ve koşarak eski eşyalarımızı sağladığımız odaya çıktım. Bana küçük gelen kıyafetlerimi bir poşete koydum. Farkettim de bütün kıyafetlerim yeniydi. Aralarında bir tane bile yırtık yoktu, oysa kardeşim bu kıyafetleri, bunlar eski ben bunları giymem diyerek fırlatmıştı. Ama şu an bunları düşünmek için zaman yoktu. Küçük çocuk her kar tanesi düştüğünde daha da üşüyor ve titriyordu
Odama gidip montumu giydim. Sonra hazırladığım sandviçi ve kıyafetleri büyük bir poşete koyup dışarı çıktım. Çocuk hala olduğu yerde masum masum oturuyordu. Elimdekileri görünce heyecanlandı ve bana doğru gelmeye başladı. Yanıma gelince elimdekileri ona doğru uzattım ama hemen almadı biraz utanmıştı sanki. Bir süre poşete ve bana baktıktan sonra teşekkür etti. Çocuğu utandırmamak için fazla konuşmadan eve doğru yürüdüm.


Odama gidip kar tanelerini izlerken düşündüm de; Ne kadar da garip değil mi? Kimimizin eski, giymem dediği kıyafetleri bazıları dört gözle bekliyor. Kimimizin her gün yemekten bıktığı sandviç için bazılarımız can atıyor.
Hayat gerçekten garip ya da hayat garip değil. Garip olan insanların davranışları...

Tuğba Erdoğan

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kitap eleştirisi: Şeker Portakalı

Bilmece

Yanlızlık (Deneme)